İngilizce öğrenmeye yeni başladınız ya da zaten halihazırda yeterli bir seviyede İngilizce biliyorsunuz. İngilizce seviyesi fark etmeksizin bu kelimeler herkes için kafa karıştırıcıdır! Bazıları çok benzer iken bazıları aynı kelimenin fiil ve isim türleri olabilir. Ne olursa olsun bu kelimeleri erkenden öğrenmek gelecekte onlar ile hata yapmanızı engelleyecek ve olası karışıklıklardan sizi koruyacaktır. Hadi o zaman en çok kafa karıştıran 10 İngilizce kelimeyi beraber inceleyelim.
Dessert tatlı demektir, desert ise genellikle kumla dolu sıcak ve kuru bir yer olan çöldür! Bu ikisini karıştırmanız sonucu olacakları siz hayal edebilirsiniz. Güzel bir restoranda çöl yemek istediğinizi söylerseniz garip bakışlar ile karşılaşabilirsiniz.
Örnek;
I would like to have baklava as my dessert. - Tatlı olarak baklava istiyorum.
I always wanted to visit deserts in Egypt. - Her zaman Mısır’ın çöllerini gezmek istemişimdir.
There bir şeyin nerede olduğunu söylerken kullandığımız bir yer zarfıdır. Their ise bir grup insana ait bir şey hakkında konuşurken kullandığımız iyelik zamiridir. Özellikle düşük seviyelerde yapılan bu hata ne kadar küçük olsa da kulağa çok rahatsız edici gelebilir.
Örnek;
There are 3 cars in the street. - Sokakta 3 araba var.
3 cars on the street are their cars. - Sokaktaki 3 araba onların arabası.
Advice bir isimken advise bir fiildir, bu nedenle birine verdiğiniz bir tavsiyeden bahsediyorsanız advice kelimesini kullanmanız gerekir. Lakin advise tavsiye verme aksiyonunuz için kullanılan kelimedir.
Örnek;
I advise you to brush your teeth everyday. - Her gün dişlerini fırçalamanı tavsiye ederim.
His advice is always good. - Onun tavsiyeleri her zaman iyidir.
Öğrenciler tarafından yapılan en büyük hatalardan birisi ise its ve it’s kelimelerini karıştırmaktır. Bazenleri it’s kelimesi it’in sahiplik hali olarak düşünülse de bu yanlıştır! its bir nesne veya hayvana ait bir şey hakkında konuşurken kullandığımız bir iyelik zamiridir. Öte yandan it’s kelimesi ise it is yapısının kısaltılmış halidir.
Örnek;
It's a cat in the garden. - Bahçedeki bir kedi.
Its color was blue. - Onun rengi maviydi.
Borrow ödünç almak anlamına gelirken lend kelimesi ödünç vermek anlamındadır. Bu iki kelimeyi karıştırmanız kafa karışıklığına yol açabileceği için dikkatli olmakta fayda vardır çünkü ödünç para ister iken aniden veren durumuna düşmek sizin için büyük bir sorun olabilir.
Örnek;
Can I borrow some money? - Biraz para ödünç alabilir miyim?
Sorry, I can’t lend you at the moment. - Üzgünüm, şu anda ödünç veremem.
Open ve close kelimeleri kapı ve cam gibi nesneleri açıp kaparken kullanılırken on ve off kelimeleri bilgisayar, klima gibi elektronik eşyalar için kullanılır. Bu iki kelimeyi yanlış kullanmanız başta büyük bir sorun gibi durmasa bile İngiltere ve Amerika gibi İngilizce konuşulan ülkelerde büyüyen insanlardan garip bakışlar almanıza sebep olabilir.
Örnek;
Can you open the door, please? - Kapıyı açabilir misin, lütfen?
If you turn off the AC, I will. - Klimayı kapatırsan açacağım.
Sadece bir harf bile İngilizcede ne kadar büyük farklılıklara sebep olabileceğini bu örnek ile görebilirsiniz. Lose bir şeyi kaybetmek anlamına gelirken Loose gevşek veya bol anlamına gelen bir sıfattır.
Örnek;
We lost the game! - Oyunu kaybettim
My pants are quite loose after losing weight. - Kilo kaybettikten sonra pantolonlarım baya bol geliyor.
Assure birini temin etmek, şüpheleri gidermek veya güven vermek anlamına gelirken, ensure bir şeyden emin olmak anlamına gelir.
Örnek;
I assure you we will finish the project. - Projeyi bitireceğimizi temin ederim.
Ensure you come to work at 9 a.m. tomorrow. - Yarın saat 9’da işe geldiğinden emin ol.
Advice ve advise kelimelerinde olduğu gibi affect bir fiilken effect bir isimdir. Bu iki kelime belki de İngilizcede en çok karıştırılan kelimeler olduğu için hatalı örneklerini görmek çok yaygındır.
Örnek;
He affected everyone in the class! - Sınıftaki herkesi etkiledi!
Effects of global warming are still increasing. - Küresel ısınmanın etkileri hala artıyor.
Personal size özel bilgiler ve eşyalar anlamına gelen bir sıfat iken personnel bir yerde çalışan kişiler için kullanılan isimdir.
Örnek;
Don’t share your personal information online! - İnternette kişisel bilgilerinizi paylaşmayın.
Our personnel are always working hard. - Bizim çalışanlarımız her zaman çok sıkı çalışıyor.
İngilizcede bütün kafa karıştırıcı kelimeleri sıralamak istersek bir kitap yazmamız gerekirdi. Buna rağmen bugünkü listemizde en çok karıştırılan 10 kelimeyi sizin için sıraladık. Belki siz de bu kelimeleri yanlış kullanıyordunuz ve farkında bile değildiniz. Bu kelimeleri ve daha fazlasını daha iyi öğrenmek için yapabileceğiniz en iyi şey pratiktir. Unutmayın “Practice makes perfect”.